Dijital Çocuklar, Analog Öğretmenler - 22 Aralık 2011



Müdür odasını keşfe devam

Geçen hafta teşbihte hata olmaz diyerek aslan yatağına benzettiğimiz müdür odasında bir tura çıkmıştık. O odadaki toplantı masasının ardındaki şifreleri, ipuçlarını çözümlemiştik. Böylece okul yönetiminde dikkat edilmesi gerekli noktalara parmak basmıştık.

Demokratik, çağdaş ve işlevli bir eğitim yöneticisinin kendini güncellemesi şart. Dolayısıyla idarenin, iradenin ve otoritenin mabedi bu odada olmazsa olmaz bir diğer eşya da kitaplık ve bilgisayar. Okul kütüphanesinden bahsetmiyorum. Müdür odasında bir kitaplık olmak zorunda. 

Şaşırdınız mı? 

Niye? 

Okul müdürü olunca öğrenilmesi gerekenler bitiyor mu? 

Hangi meslekten olursa olsun, profesyonellerin çağımızdaki en önemli ayracı bu: Sürekli öğrenme şevki ve becerisi. Yeniliklere ayak uydurabilen kalıyor, hala kâğıt kalemle not tutan, mezuniyetle birlikte kitabı kapatanlar gidiyor. Bu kadar basit. Dünya o kadar hızlı değişiyor, her mesleğin araç-gereci ve işlevi öyle çabuk başkalaşıyor ki… Örnekse, fotoğrafçılar, saat üreticileri, tamircileri son 10-15 yıldaki dijitalleşmeyle nasıl da değişti, değil mi? Eğitimciler neden değişmesin? 

Müdürün kitaplığında, eğitime yeni yaklaşımlar, eğitim sorunlarına çağdaş çözümler öneren kitaplar yoksa ve odada internet erişimi olan bir bilgisayar görmüyorsanız, o okuldan koşarak uzaklaşın. Balık baştan kokar derler, kendi aldığı eğitimin tıpatıp aynısını yönettiği okulun öğrencilerine verdirten bir müdürden ne bekleyebilirsiniz? 2020’lerde iş hayatına atılacağı varsayılan gençlerin 2011’de 1980 model bir eğitim anlayışından kazanacağı pek bir şey yoktur.  

Unutmayınız. Okul, müzeye değil laboratuvara benzemeli. Çünkü bir eğitim kurumunda şimdiki zamanda yapılan eğitim – öğretim eylemleri geleceğe hazırlık anlamı taşımıyorsa orada eğitimin niteliği sorgulanmalı demektir.

Dijital çocuklar, analog öğretmenler
Şimdi dijitalleşmeden, teknolojiden bu kadar bahsedince değinmeden geçemeyiz: Duymuşsunuzdur, FATİH projesi kapsamında ilköğretim öğrencilerine ücretsiz tablet dağıtılacak. Ne şahane değil mi? 

Her öğrencinin birer tablet bilgisayarı olacak! Hem de ücretsiz. Yaşasın!

Çocuklar o tabletlerle ne yapacak? 

Ödev? 

Öğretmenlerin kaçta kaçı tablet kullanmayı biliyor? Düzeltiyorum: Öğretmenlerin kaçta kaçı ömründe tablet bilgisayar gördü? Biri saysa da kahrımızdan ağlasak. 

Nasıl olacak şimdi, “çıkarın tabletleri, yazlı var”? Ya da “neden yapmadın bakayım ödevini, internetler mi kesikti?” 

Merak ettiğim bir başka konu, okullarda kablosuz internet erişimi olacak mı? Öyle ya, dijital çocuklar dersi dinlerken interaktif bir biçimde kullanacaklar ya teknolojiyi, o bakımdan.

Kel başa şimşir tarak
Şaka bir yana okullarda bu cihazların şarjı için gerekli sayıda elektrik prizi olduğundan şüpheliyim. Hatta kimi okullarda temiz tuvalet, yalnız kendini değil sınıfı da ısıtan bir kalorifer sistemi ya da çalışır durumda bir yazıcı veya fotokopi makinası bulabileceğimizden de emin olamıyorum, ne yazık ki… 

Talim Terbiye Kurulu eski başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk Sabah gazetesine verdiği röportajda "Dünyadaki benzer tecrübeler, teknolojiye yapılan her 1 dolarlık yatırımın yanı sıra, 1 dolar da öğretmen eğitimine yatırım yapılması gerektiğini gösteriyor" demiş. Kim dinlemiş, kim anlamış bilinmez ama naçizane, ben bu sözlerin altına imzamı atarım. 

Öğretmenlerimizin birçok konuda hizmet içi eğitime ihtiyacı var, özellikle de teknoloji konusunda. Zira bir okuldaki eğitimin kalitesini, işe yararlığını ve niteliğini müdüründen ziyade öğretmenleri belirler. Eğitim şart! Eğitimciler için de şart! En çok da eğitimcilerin için zira onların günceli, çağdaşı yakalaması diğer her meslekten daha önemli. 

Bir ahbapla konuşuyorduk geçenlerde. Kendisi paranın kokusunu ta uzaklardan alabilen, başarılı bir işadamı. Her nasılsa söz döndü dolaştı, bu tablet bilgisayar dağıtımı konusuna geldi. Uyanık bir tüccar olarak şuna benzer bir şeyler söylediğini hatırlıyorum: “Hemen bir ithalat firması açıp tablet getirtmenin tam zamanı. İhaleye de girmek lazım. Bu işte çok para var.” 

Benim öğretmen kafam ticarete basmıyor ama tablet işinin en çok kime yarar sağlayacağını tahmin edebiliyorum: Ne dijital çocuklara, ne analog öğretmenlere…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder